Güncel Konular

Güncel Konularda ara

Şirketlerce Bedelsiz Elde Edilen Hisse Senetlerinin Muhasebesi Ve Vergilendirilmesi

1 Sıra No.lu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin 5.6.2.4.3 no.lu bölümünde; bedelsiz olarak elde edilen pay (hisse) senetlerinin nasıl işleme tabi tutulacağını ve bunların satışından sağlanan kazançların nasıl vergilendirileceği açıklanmıştır. Buna göre; bedelsiz verilen hisselerin sebebinin sermaye yedekleri ya da dönem karından ayrılan yedek akçeler olup olmaması önem taşımaktadır, dikkate alınmalıdır. Düzenlemeye göre;

“Sermaye yedekleri kullanılmak suretiyle sermaye artırımında bulunulması neticesinde sermaye artırımı nedeniyle verilecek bedelsiz hisse senetlerinin, bu şirkete iştirak edenler yönünden aktif ve pasiflerinde bir artışa neden olmaması gerekir. Dolayısıyla, bedelsiz hisse senetleri nedeniyle aktifte tutulan hisselerin sadece adedi değişecek, bedelinde değişme olmayacaktır.”

“Dönem kârından ayrılan yedekler kullanılmak suretiyle sermaye artırımında bulunulması halinde ise bu işlem sonucu ortaklara bedelsiz hisse senedi verilmesi ile fiilen kâr payı dağıtılması arasında fark bulunmamaktadır. Her iki halde de ortaklar, kurum bünyesinde oluşan kârlar üzerinde tasarrufta bulunma imkanına sahip olmaktadır. Dolayısıyla, kâr yedeklerinden karşılanan sermaye artırımları sonucunda ortaklarca bedelsiz iştirak hissesi iktisap edilmesi durumunda, alınan bu iştirak hisseleri nominal bedelle iştirak hesaplarında izlenecek ve iştirak kazançları istisnası nedeniyle kurumlar vergisine tabi tutulmayacaktır.”

Ancak, dönem karından ayrılan yedeklerin kullanılması suretiyle sermaye artırımında bulunulmasına ilişkin düzenleme uygulamada ortaya çıkan bir ihtilaf nedeniyle 2013 yılında, yürütmenin durdurulması ve iptal edilmesi talepli olarak yargıya intikal ettirilmiştir.

Yürütmeyi durdurma talepleri öncelikli görüşüldüğünden, Danıştay 4. Dairesi 16.09.2013 tarih ve E:2013/2951 sayılı kararıyla dönem karından ayrılan yedeklerin kullanılması suretiyle sermaye artırımında bulunulmasına ilişkin düzenlemenin yürütmesini durdurmuştur.

Vergi idaresinin Danıştay 4. Dairesinin yürütmeyi durdurma kararını temyiz etmesi nedeniyle

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 28.11.2013 tarih ve E: 2013/9 sayılı Kararı ile Danıştay 4. Dairesi’nin yürütmeyi durdurma kararı iptal edilmiştir.

Danıştay 4. Dairesi dönem karından ayrılan yedeklerin kullanılması suretiyle sermaye artırımında bulunulmasına ilişkin düzenlemeyi esastan görüşerek, 14.06.2017 tarih, E:2013/2951 ve K:2017/5260 sayılı kararı ile esastan iptal etmiştir.

Ancak, vergi İdaresinin Danıştay 4. Dairesinin esasa ilişkin bu kararını da temyiz etmesi sonucunda, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu 07.02.2018 tarih, E.2017/626 ve K.2018/51 sayılı Kararı ile Danıştay 4. Dairesinin esasa ilişkin iptal kararını da bozmuştur. Bu nedenle, Danıştay 4. Dairesi, İYUK uyarınca, Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun gerekçeli kararı doğrultusunda yeni bir karar vererek (Danıştay 4. Daire, 04.12.2019 tarih, E.2018/5022, K.2019/8373 sayılı karar) 1 Sıra No.lu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin 5.6.2.4.3 no.lu bölümündeki “dönem karından ayrılan yedeklerin kullanılması suretiyle sermaye artırımında bulunulmasına ilişkin düzenlemeyi” onamıştır.

Ne var ki; bu kez 2013 yılında davayı açan mükellef, Danıştay 4. Dairesinin 4.12.2019 tarih, E. 2018/5022, K.2019/8373 sayılı kararın düzeltilmesini talep etmiştir. Düzeltme talebi henüz sonuçlanmamıştır. Ancak, düzeltme talebinin kabul edilmesi beklenmiyor.

Sonuç olarak;

Bir şirketin diğer bir şirkette %50’ye kadar olan pay sahipliği; iştirak olarak isimlendirilir ve 242 No’lu Hesapta izlenir. %50’den daha fazla pay sahipliği ise, bağlı ortaklık olarak isimlendirilir ve 245 No’lu Hesapta izlenir. Kurumlar tarafından, bir tam mükellef kurumdan elde edilen kar payları; kar dağıtım stopajına tabi değildir ve iştirak kazançları istisnasından yararlanır (KVK Md. 5/a). Söz konusu iştirak kazançları; ilgisine göre 242 veya 245 Hesaba borç, 640 veya 641 Hesaba alacak kaydedilir.

KVK Md. 15/2 ve GVK Md. 94/6 uyarınca, dönem karının sermayeye ilave edilmesi kar dağıtımı sayılmaz.

1) Sermaye yedekleri (hisse senedi ihraç/emisyon primleri, hisse senedi iptal karları, sabit kıymet yeniden değerleme değer artışları, sermaye yedekleri hesabına aktarılmış dönem karı ve geçmiş yıl karları) kullanılmak suretiyle sermaye artırımında bulunulması halinde; sermaye artırımı nedeniyle verilecek bedelsiz hisse senetleri, şirkete iştirak edenlerin aktif ve pasiflerinde bir artışa neden olmaz. Dolayısıyla, bedelsiz hisse senetleri nedeniyle iştirak edenin aktifindeki hisselerin sadece adedi değişir, alış/maliyet bedeli değişmez. Dolayısıyla, iştirak edilen şirket sermaye yedeklerini kullanarak sermayesini arttırıp, bedelsiz hisse verirse, iştirak eden şirkette herhangi bir kayıt yapmak gerekmez. (Bilançoların daha gerçekçi görünmesi için sermaye yedeği kaynaklı bedelsiz hisseleri 523 İştirakler Yeniden Değerleme Artışları Hesabında izleme önerileri mevcuttur. Ancak, bu öneri, VUK Md. 279 hükmü çerçevesinde dikkatle değerlendirilmelidir.

2) Dönem kârından ayrılan yedekler (zorunlu ve ihtiyari yedekler, fonlar vb iç kaynaklar) kullanılmak suretiyle sermaye artırımında bulunulması halinde ise, ortaklara bedelsiz hisse senedi verilmesi; fiilen kâr payı dağıtılması niteliğindedir. Zira, ortaklar, kurum bünyesinde oluşan kârlar üzerinde tasarrufta bulunma imkanına sahip olmaktadır. Dolayısıyla, kâr yedeklerinden karşılanan sermaye artırımları nedeniyle ortaklarca bedelsiz iştirak hissesi iktisap edilmesi durumunda, alınan bu iştirak hisseleri nominal bedelle iştirak hesaplarında izlenecek ve iştirak kazançları istisnası nedeniyle kurumlar vergisine tabi tutulmayacaktır. (Bu şekilde, dönem karından ayrılan yedeklerin sermayeye ilave edilmesi sonucunda, iştirak edenler tarafından bedelsiz olarak elde edilen hisse senetlerinin satışından doğan kazançların vergilendirilmesi ve %75’inin kurumlar vergisinden istisna edilmesi gerekmektedir).

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu kararına göre; tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu veya ortaklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları iştirak kazancı istisnasından yararlanır. Ancak, bunların dışında kalan diğer fon ve yatırım ortaklıklarının (örneğin gayrımenkul yatırım ortaklığı) katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları iştirak kazancı istisnasından yararlanamaz.

Güncel Konular

7256 Sayılı Kanun: Tahsilat, Varlık, İstihdam Barışı ve Teşvikleri-Vergi Özet Bilgi

Türkiye’de Transfer Fiyatlandırması Uygulaması

Şirketlerce Bedelsiz Elde Edilen Hisse Senetlerinin Muhasebesi Ve Vergilendirilmesi

Vergiye Uyumlu Mükellefler İçin %5 Yıllık Vergi İndirimi

Salgın Ekonomisinde Çalışanları Koruyabilmek

Salgın Ekonomisinde Optimal Destek Paketi Nasıl Olabilir?

Salgın Ekonomisinde Şirketlere Politika Önerileri

COVID-19: Makroekonomik Belirsizlik
Murat TENEKECİOĞLU - YMM

Halka Açık Olmayan Şirketlerde Kar Dağıtımı

COVID-19: Küresel Salgın Ekonomisi
Murat TENEKECİOĞLU - Ekonomist, YMM